BayGezi: Ankara'da Fransız Tadı - Macaron d'Antoinette

Gözlerinizi kapatın ve hafif eğimli yeşillikler içerisinde bir sokak düşünün. Bu sokağı yavaş yavaş tırmanmaya başladığınızı hayal edin. Sağ tarafınızda yüksek duvarlar var, ama ağaçlarla kaplı olduğu için bu yüksek duvarlar sizi rahatsız etmiyor. Solunuzda ise önünde yemyeşil çimleri olan yüksek apartmanlar var ve bu apartmanlar da sizi rahatsız etmiyor çünkü yolun iki tarafında da onlarca yıl önce dikilmiş ağaçlar altında düzgünce yerleştirilmiş geniş parke kaldırımlar üzerinde yürüyorsunuz.

Yokuş sizi hafifçe zorlamaya başlıyor ve sokağın sonuna geldiğinizde solunuzda sokakla çok uyumlu küçük bir cafe görüyorsunuz. İçeri girmeniz için sizi davet eden harika kokular sizi ikna ediyor ve küçük bahçeye adımınızı atıyorsunuz.

Eğer o bahçeye adımınızı attıysanız emin olun, bu son olmayacak ve tekrar tekrar bu harika cafe'ye geleceksiniz. Ben hala gitmeye devam ediyorum ve bu yüzden de yeni açtığım blogumda ilk tanıttığım cafenin burası olmasını istedim.

Gelelim cafenin ismini de aldığı macaronun ne olduğuna. Macaron adı, İtalyanca "iyi ve ince hamur" anlamına gelen maccherone'den geliyor. En basit tarifiyle dışı gevrek, içi yumuşak, küçük yuvarlak bir pasta aslında macaron.

Sanırım bu kadar basite indirgemek bu lezzete biraz haksızlık olacak ama gerçekten de rengarenk olması dışında görünüş olarak hiçbir özeliği olmayan bu minik pastaların ne kadar harika olduğunu ancak küçük bir ısırık aldığınız zaman anlıyorsunuz. Kökeni konusunda farklı söylentiler olsa da ben en çok İtalya'da ortaya çıkıp Rönesans döneminde Fransa'ya geldiği ve burada tarifinin yıllar içerisinde geliştirildiği söylentisini beğendim. Biraz daha detaylandırmak gerekirse, Macaron'un ilk kez 1700'lü yıllarda İtalya'da Medici Ailesi'nin aşçıları tarafından yapıldığı, ardından da rahibeler aracılığıyla Fransa'ya getirildiği söyleniyor. Daha sonrasında da Paris'in en meşhur pastanelerinden Laduree'nin sahibinin kuzeni Pierre Desfontaines tarafından bugünkü popüler formuna kavuşturuluyor.

Macaron d'Antoinette'de bu küçük pastanın 30'a yakın çeşidini bulabilirsiniz ve inanın hemen hemen hepsini denemiş biri olarak herbirini ayrı ayrı sevdiğimi söyleyebilirim. Bunun yanında diğer tatlıları da denemenizi tavsiye ederim. Özellikle de ılık elmalı tarçınlı tartının çok iyi olduğunu da eklemek istiyorum.